BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 15.02.2015 23:00:00| Okunma Sayısı: 1623

BASIN AÇIKLAMASI

20 yaşında canımız Özgecanımız hunharca katledildi ; Ayşe’miz sokak ortasında eşi tarafından acımasızca bıçaklandı.

Tek suçları kadın olmaktı, Ayşe yürütemediği bir evliliği bitirmek istedi. Özgecan ise sadece evine anneciğine bir an önce kavuşmak için dolmuşa bindi. Tek suçu insanca yaşamak istemesi ve okuluna gitmesiydi. Okulu bitirince yardımcı olmak istediği kişiler bunu ona çok gördüler.

Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin sebep ve sonuçlarını yıllardır defalarca dile getirdik. Kadınlarla erkekler arası fiili eşitsizlik ve her türlü ayrımcılığın bir sonucu olan erkek şiddetine karşı acil olarak önlem alması gerektiğini belirttik. Ancak önümüze çıkan acı gerçek , sorunun çözümünün toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına karşı bakış açısının değiştirilmesi gerekliliği ve bu konuda bir arpa boyu yol alamamış olmamız.

Aile içinde kadın ve erkeğe biçilmiş kalıplarla ve kadını birey olarak görmeyen anlayışla yetişen çocuklar, yaşamı boyunca şiddet uygulamaya eğilimli olmaktadırlar. Bu kısır döngüyü durdurmak için şiddetle mücadelede kararlı bir devlet politikasına ihtiyaç vardır.

Kadın cinayetlerindeki ve kadına yönelik şiddetteki korkunç artış; bir kişinin annesinin bile diz kapağından dahi tahrik olabileceğini utanmadan söyleyen; hamilelerin sokağa çıkmasının edepsizlik olduğunu ileri süren; 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenmek mümkündür diyen zihniyetin; kadın üzerinden yürütülen yanlış politikaların sonucudur. Bu olaylar azımsanamaz, küçümsenemez, münferit kabul edilemez.

Kadın önce insandır; kadınların dolmuşa bindiğinde şoförün kapıyı kapatıp, gaza basarak ıssız bir yere götüreceği korkusuna kapılmadan, bu korku yüzünden tek kalmamak için son inenle birlikte inmek zorunda kalmadan, ıssız bir sokakta iki adımda bir arkasına tedirginlikle bakmadan, arkasından gelen kişinin adımlarının temposuna kulak kesilmeden, yanından geçen birinin kendisine taciz edebileceği endişesi olmadan, evde, sokakta, işyerinde güvenle yaşayabilmesini istiyoruz. Bunun için devletimiz çağdaş bir sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmeli, bu konuda gerekli olan hassasiyeti göstererek; eğitim çalışmaları ve yasal düzenlemeleri yapmalıdır.

Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın sona erdirilmesi için ;

-Devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınamasını, -Aile içi şiddeti ve genel olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önlemek için kampanyalar, ana-baba eğitim programları başlatılmasını,

-Evde, sokakta, işyerinde yaşanan kadına yönelik şiddetin sorumlularının yargılanmasını ve caydırıcı yasal tedbirler alınmasını istiyoruz.

Senin ve senin gibi pek çok kadının hayatta kalmasını sağlayamadığımız, hak ettiğiniz gibi özgür ve güven içinde yaşatamadığımız için özür dileriz Özgecan. En azından Yargılama sürecinde davaya müdahil olup, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız. Başka Özgecanlar güvende yaşasın ve canından olmasın diye, “Kadının İnsan Hakları” ( Yaşama- Okuma –Çalışma-Meslek edinme vb.) mücadelemiz kadın cinayetleri ve şiddet son bulana kadar devam edecektir. Biz susmayacağız söz veriyoruz.

Denizli Barosu Yönetim Kurulu ve 

Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Koordinatör üyesi

Av.Mefaret AYDIN

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

27.04.2024
AV. ADNAN DEMİRDÖĞER
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.