Suriye’de Alevi Toplumuna Yönelik Saldırılara Karşı İnsanlık ve Hukuk Adına Çağrı
Suriye’nin Lazkiye ve çevresinde Alevi toplumuna yönelik artan saldırılar, masum sivillerin, kadınların ve çocukların hayatına mal olmakta ve insanlık vicdanında derin yaralar açmaktadır. Sivil halkın mezhepsel ve etnik kimlikleri nedeniyle hedef alınması, uluslararası hukukun temel ilkelerine, insan haklarına ve vicdani değerlere açıkça aykırıdır.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca, her çocuğun yaşama, gelişme, korunma ve katılım hakkı vardır. Ancak Suriye’de yaşanan mezhepsel saldırılar, çocukların bu temel haklarını ihlal etmekle kalmayıp bu hakların varlığına temelinden son vermektedir. Savaşın ve çatışmaların gölgesinde hayatta kalma savaşı veren çocuklar, güvenli bir yaşamdan, eğitim hakkından ve temel sağlık hizmetlerinden ve mahrum bırakılmaktadır. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında siviller zorla yerlerinden edilmekte, aileler parçalanmakta ve çocuklar fiziksel-psikolojik travmalara maruz kalmaktadır.
Yaşam hakkı ise BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi kapsamında mutlak bir güvencedir. İşkence, kötü muamele, zorla yerinden etme ve mezhepsel temizlik girişimleri uluslararası hukuk açısından ağır insan hakları ihlalleri olarak değerlendirilmektedir.
Denizli Barosu olarak, ulusal ve uluslararası ilgili tüm kurum ve kuruluşları, bu insanlık suçlarına karşı daha etkili adımlar atmaya çağırıyoruz. Bu minvalde;
Savaşın ve mezhep temelli saldırıların en büyük mağdurları çocuklar ve masum sivillerdir. Tüm insanlığı, hukukun ve vicdanın gereğini yerine getirmeye, bu insanlık dramına sessiz kalmamaya davet ediyoruz.