SONSUZ MİNNETLE, BİTMEYEN ÖZLEMLE

Bu milletin kalbinde sönmeyen bir ışık, yüzyıllar boyu sürecek bir nefes bıraktın bize…

Her 10 Kasım sabahı, siren sesleriyle birlikte duran sadece zaman değil; minnetle, gururla ve tarifsiz bir özlemle çarpan kalplerimiz oldu. Çünkü sen yalnızca bir lider değil, bir halkın yeniden var olma umuduydun.

Karanlığa gömülmüş bir ülkeye, aklın ve bilimin aydınlığını getirdin.

Her adımın, özgürlüğe inanan bir ulusun yolunu çizdi.

Cumhuriyet, senin yüreğinden doğdu; hukuk, adalet ve eşitlik senin kelimelerinde can buldu.

Biz, senin eserinin bekçileri olarak, her sabah bu ülkeye senin gözlerinle bakıyor, her akşam senin öğretilerinle geleceği umut ediyoruz.

Bizler, Denizli Barosu’nun mensupları olarak, bize emanet ettiğin Cumhuriyet’in savunucuları, adaletin sonsuz nöbetçileri olmaktan onur duyuyoruz. Çünkü her dile getirdiğimiz hak, her savunduğumuz özgürlük, senin ışığında anlam buluyor.

Zaman geçiyor, nesiller değişiyor; ama senin bıraktığın miras, her yeni kuşakta yeniden filizleniyor.

Sen bu topraklardan yalnızca bir lider olarak değil, fikirlerinle, ilkelerinle ve yüksek karakterinle ebediyen var oldun.

Her 10 Kasım’da bir kez daha anlıyoruz ki; zaman, senin değerini eksiltmeye değil, daha da yüceltmeye hizmet ediyor.

Senin ışığın, bu milletin vicdanında ve Cumhuriyet’in temellerinde yaşamaya devam ediyor.

Sana olan sevgimiz, saygımız ve minnetimiz kelimelere sığmadı, sığmayacak.

Biz adaletin yolunda yürüdükçe, bu ülkede ilelebet senin sesin yankılanacak.

Biz Cumhuriyet’e sahip çıktıkça, her yürekte senin nefesin var olacak.

Sonsuz özlem, derin saygı ve büyük bir minnetle ATAM…