MİLLİ SINIRLAR İÇİNDE VATAN BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!

23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi, yalnızca bir direniş kararı değil; aynı zamanda, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan bir hukuk ve millet iradesi manifestosudur. İşgal altındaki Anadolu’da, Sevr’e ve dayatılan manda anlayışına karşı halkın kendi kaderini tayin hakkını savunan bu kongre, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde, bağımsızlığın yalnızca silahla değil, aynı zamanda hukuki meşruiyetle ve milletin iradesiyle sağlanabileceğini tüm dünyaya ilan etmiştir.

“Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz” kararı, sadece coğrafi bir savunma değildir. Bu ifade, uluslararası hukuka ve milletler arası meşruiyete dayanan bir bağımsızlık vizyonudur. Burada vurgulanan temel değer, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesidir. Bu ilke, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın temel taşı haline gelecek ve 1923’te kurulan Cumhuriyet’in siyasal ve hukukî omurgasını oluşturmuştur.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti, köklerini sadece savaş meydanlarında değil, hukukun üstünlüğünü esas alan kongrelerde, milli iradenin örgütlü bir biçimde ortaya konduğu toplantılarda bulur. Erzurum Kongresi, hukuk temelli milli bir direnişin ilk adımı, Cumhuriyet’in önsözü, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün liderliğinde şekillenen halk egemenliğinin ilanıdır.

Bu bilinçle, Cumhuriyet’in değerlerini savunmak, hukuka ve halk iradesine dayanan bu büyük mirası korumak hepimizin tarihsel sorumluluğunda olup Denizli Barosu olarak ATATÜRK’ün ilke ve inkılapları ışığında Türkiye Cumhuriyetine sıkı sıkıya sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere millî mücadelenin tüm kahramanlarını saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz.